Pages

9 Temmuz 2011 Cumartesi

Saçmaladım.

Biriyle tanıstım 20li yaslarda ama 60 yasında hisseden
Belli cok darbe yemis hayatta üzülmüs, yıpranmıs
Öyle bi noktaya gelmis ki her sey, aglasa gözyaslarını silecek insan kalmamıs
Cevresindeki herkese güvenini yitirmis
Karsı cinsi komple cöpe atmaya hazır
Hem cinslerine karsı biraz daha toleranslı ama bi o kadar da kızgın
Hayatta her seyden cok ailesine önem veren
Annesine babasına tapan
Kuzenlerini kardesinden ayrı tutmayan
Ölüm acısını tatmamıs ama telaffuz ederken bile yüregi sızlayan
Gecmisinde insanlara cabuk güvenen hala aynı hatayı yapan
Bircok kez kazık yemis olmasına ragmen güvenmeye devam edebilen
Ve her seferinde en cok acıya sahip olan
Aglamak istese de gözyasları yanaklarına degemeyen
Bazen kendi halinde bi psikopat
Bazen ailenin maskotu
Bazen arkadaslarını güldürmeyi becerebilen
Bazen hayatta bi bok beceremedigini düsünen
Ardından sacmalama iyi bi insansın sen diye kendini motive edebilen
Sevdi mi tam seven
Bi türlü nefret edemeyen
Bi yandan da kendini övmeyi sevmeyen
Cok konusup susmak bilmeyen…
Kendimle tanıstım ben bugün!
Konustum ve dinledim kendi kendime
Bi care bulamadım su halime
Hayat deyip gecmek lazım bazen
Kaderin tüm cilvesine ragmen…

5 Şubat 2011 Cumartesi

Her şeyi yarına ertelemek...

Herkes bir şeyler bekliyor hayattan belli ki..
Bazıları büyük, bazıları küçük beklentilerle meşgul.
Bazıları maddiyat, bazıları maneviyat peşinde.
Ve herkeste bir hayat mücadelesi, bir koşturmaca,
Hani bir yere yetişecekmişiz gibi.
Anın tadını çıkarmayı unutmuşuz hepimiz.
Yarının çekiciliği, dünün acısı var belki yüreğimizde
Ve biz bugünü çoktan unutmuşuz.

Ben de bir şeyler istedim hayattan.
Çabaladım diyorum kendimce ama nerde o zaman istediklerim?
Çok mu şey istedim diye soruyorum kendime.
Cevap yok, cevap verecek biri yok.
Benden başka!
Benim normalin dışında isteklerim oldu aslında.
Bir belediye otobüsünde giderken son durağa,
Kimse susmasın isterdim mesela.
Hiç kimse tanışmıyor olsa da yol arkadaşı olsun isterdim herkes, kısa bir süreliğine.
Şarkılar söyleyelim, muhabbet edelim.
O sıkıcı yolu bir şenlik haline getirelim isterdim.
Bazen hiç tanımadığım birini durdurup yolda,
Halini hatrını sormak isterdim durduk yere.
İnsanız sonuçta, en büyük ortak noktamız da bu değil mi?
Biriyle konuşman için onu tanıman gerekmiyor.
Tıpkı tanımadan aşık olabilmek gibi bir şey.
Hani ilk görüşte aşık olabilirmiş ya insan, tanımadan...
Olmadım ben, bilemem!
Ama isterdim..
Derler ya dokunmaya kıyamazsın,
Bakmaya doyamazsın.
Olmadı, yaşamadım işte.
İstedim ama denemedim galiba..
Bir gün otobüste konuşmaya başlasam belki,
Susturan olmayacaktı..
Ya da yoluma çıkan o yaşlı teyzeye nasılsın desem yüzü gülecekti,
Susmayacaktı.
Ve ben biraz daha dikkatli baksaydım etrafıma,
Biraz daha aldırsaydım en ufak ayrıntıyı,
Kalbimin kapılarını aralasaydım belki,
Aşık bile olurdum.

Ama ben hep yarını bekledim.
Ne başlayacaksa yarının planına koydum onu.
Diyet mi yapacağım, yarın!
Anneannemi arayacağım, yarın!
Sınava çalışmam gerek, yarın!
Yeni bir ayakkabı alacağım, yarın!
İlkokul arkadaşlarımla buluşacağım, yarın!
Aşık olacağım, yarın?

Neden bugün değil?
Neden yarın?
Yeterince vakit kaybettik.
Zaman daralıyor inanın.

24 Ocak 2011 Pazartesi

Blogger sevdam nasıl geri döndü?

Yeni yeni farkediyorum aslında bunca zaman hep şiir yazmışım ben. Öyle daha iyi mi anlatmışım kendimi bilemedim ama bundan sonra canım sıkılınca icimi dökücem ben buraya. Yazmayı severim, okumayı pek sevmem. Canım coook sıkılır zamansızca, umarsızca. O yüzden ben baya takılırım burda. Hele bi su sınavı atlatalım neler yazarım neler. İcimde tutup da söyleyemedigim ne varsa buraya dökerim belki.
Tüm bu istegi icimde uyandıran ne mi, kim mi? Ansızın blogger acan Rüya Kozanoglu ve sınav öncesi psikolojim. İkinizi de cok seviyorum. Sevgiler. Saygılar. Esen kalın efendim.

23 Ocak 2011 Pazar

Kafayı mı yedin demeyin, HER ŞEY ELAE İÇİN !

Hayatım boyunca yasamadıgım heyecanı yasatıyorsun bana ELAE, adamsın! Kimseyi senin kadar düsünmedim ben, kimse icin bu kadar cabalamadım, pesinden kosmadım. Ugruna kac hoca eskittim bilir misin? Hangisine gitsem farklı bir strateji, farklı bir kalıp. İtiraf ediyorum aldattım seni ben. Ayıp ettim biliyorum. Sırf sen olmalıydın hedefim. IELTS girdi hayatıma kısa bir süreligine de olsa. Denedik. Bir degil iki degil. Cok denedik. Ama gel gör ki 6,5u elde edemedik. Haklıydın, geri dönmeliydim sana her seye ragmen. Baska carem kalmamıstı su durumda zaten. Terkettim IELTS i sana geldim. Calısmadın deme bana cabalamadın deme. Az mı reading, skimming, listening, writing yaptım ugruna. Neyse! Ben az cok bilirdim zaten IELTS le anlasamayacagımızı. Hani sonu basından belli olan hikayeler vardır ya, öyleydi iste. Bitti, olmadı. UPPER ı bile bıraktım senin icin. Bir de onunla aldatmadım seni. Tek eslilik felsefemi yürüttüm, tıpkı istedigin gibi..
Ben senin icin her seyden vazgectim ELAE! Hani benim olmazsan gidicem bu sehirden, belki bu ülkeden. İyi düsün derim ben. Az kaldı bak. Günler öncesinden safak saymaya baslamısken biz simdi saat sayıyoruz hepimiz. Genc yasımızda stresten türlü türlü hastalıklara sahip olanlarımız var. Gel anlasalım. Yapma, etme, kıyma bize. Fresh olalım, mutlu olalım.

15 Ocak 2011 Cumartesi

Sözüm Meclisten Dışarı

Sen farklıydın herkesten
Ya da bana öyle gelmişti hafiften
Gülüşün, yürüyüşün..
Hepsinden herkesten farklıydı işte!
Korkar gibiydin ilk elimi tuttuğunda
Kararsızmıs gibi..
Doğru mu yapıyorum ben diye sorgularmış gibi..
Ama her şeye rağmen sarıldın sen bana
Tuttun işte normale göre biraz büyük olan ellerimi
Sanki hiç bırakmayacakmış gibi..
Yanına çağırdın hiç beklemediğim bir anda
Omzumda uyudun hareketsiz, dakikalarca
Ve ben sen uyanma diye bekledim gözlerim açık
İzledim seni aklım başımdan kaçık
Üşüdüm dedin ceketimi verdim ben sana
Bu aşkta roller biraz karışık.
Son yine değişmedi aslında
Seven taraf sevilmedi
Sevmeyen üzülmedi
Bu hikaye de başlamadan bitti.
Şaşırmıyorum artık sonu hiç degişmeyen masallara
Diğer yandan anlayamıyorum o ısrarları
Sakın yanlış anlamayın beyler
Tüm sözlerim meclisten dışarı.