Pages

5 Şubat 2011 Cumartesi

Her şeyi yarına ertelemek...

Herkes bir şeyler bekliyor hayattan belli ki..
Bazıları büyük, bazıları küçük beklentilerle meşgul.
Bazıları maddiyat, bazıları maneviyat peşinde.
Ve herkeste bir hayat mücadelesi, bir koşturmaca,
Hani bir yere yetişecekmişiz gibi.
Anın tadını çıkarmayı unutmuşuz hepimiz.
Yarının çekiciliği, dünün acısı var belki yüreğimizde
Ve biz bugünü çoktan unutmuşuz.

Ben de bir şeyler istedim hayattan.
Çabaladım diyorum kendimce ama nerde o zaman istediklerim?
Çok mu şey istedim diye soruyorum kendime.
Cevap yok, cevap verecek biri yok.
Benden başka!
Benim normalin dışında isteklerim oldu aslında.
Bir belediye otobüsünde giderken son durağa,
Kimse susmasın isterdim mesela.
Hiç kimse tanışmıyor olsa da yol arkadaşı olsun isterdim herkes, kısa bir süreliğine.
Şarkılar söyleyelim, muhabbet edelim.
O sıkıcı yolu bir şenlik haline getirelim isterdim.
Bazen hiç tanımadığım birini durdurup yolda,
Halini hatrını sormak isterdim durduk yere.
İnsanız sonuçta, en büyük ortak noktamız da bu değil mi?
Biriyle konuşman için onu tanıman gerekmiyor.
Tıpkı tanımadan aşık olabilmek gibi bir şey.
Hani ilk görüşte aşık olabilirmiş ya insan, tanımadan...
Olmadım ben, bilemem!
Ama isterdim..
Derler ya dokunmaya kıyamazsın,
Bakmaya doyamazsın.
Olmadı, yaşamadım işte.
İstedim ama denemedim galiba..
Bir gün otobüste konuşmaya başlasam belki,
Susturan olmayacaktı..
Ya da yoluma çıkan o yaşlı teyzeye nasılsın desem yüzü gülecekti,
Susmayacaktı.
Ve ben biraz daha dikkatli baksaydım etrafıma,
Biraz daha aldırsaydım en ufak ayrıntıyı,
Kalbimin kapılarını aralasaydım belki,
Aşık bile olurdum.

Ama ben hep yarını bekledim.
Ne başlayacaksa yarının planına koydum onu.
Diyet mi yapacağım, yarın!
Anneannemi arayacağım, yarın!
Sınava çalışmam gerek, yarın!
Yeni bir ayakkabı alacağım, yarın!
İlkokul arkadaşlarımla buluşacağım, yarın!
Aşık olacağım, yarın?

Neden bugün değil?
Neden yarın?
Yeterince vakit kaybettik.
Zaman daralıyor inanın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder